12 Temmuz 2010 Pazartesi

Yalnızlık

Ellerinin takma tırnaklarıyla soyduğu hayatım ve gecenin karabasan rolünü oynadğı akşamları hiç bilemeyeceksin,
Arkamdan koşturan ve ayaklarıma dolanmaya çalışan ölümün leş kokusunu soluya soluya yaşamayı öğreneceğim ama sen öğrenemeyeceksin,
Edepsiz rüzgarların uçurumun kenarından atmaya çalıştığı hayatım...
Anlamsız geçmiş onca yılın ve arkanda bıraktığın maskeli suratların...
Anızın kapını çalan yağmurların kalbine getirdiği mesajlarımın...
Ya da bir avuç topraktan geriye kalan ufalanmamış çakıl taşlarının değeri değersizleştikçe hayatın mahvolacak ve anlamayacaksın,
Okyanusun ortasında yelkenlerini kopartan fırtına kadar ellerin duvarları yırtıp, sesin can yakacak,
Ama yardım edecek kimsen yok!
Yalnızsın... Eskiden benim de yalnız olduğum gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder